Muhteşem Yüzyıl’da Hürrem’in sırdaşı ve destekçisi Nigar Kalfa’yı canlandıran Filiz Ahmet: “Bazen oynarken Hürrem’e şaşırıyorum. Biraz daha politik olsa her şey kolay olacak. Ben olsam her iki tarafa da politik davranır gücümün temelini sağlam kurardım” diyor.
Elveda Rumeli’nin Zarife’si, ‘Balkan Düğünü’nün Galina’sı, ‘Muhteşem Yüzyıl’ın Nigar Kalfası Filiz Ahmet, oyunculuğuyla herkesi kendisine hayran bırakıyor. Makedonyalı bu genç yetenek, tiyatro sanatçısı Lütfü Seyfullah’ın da torunu. O da dedesi gibi hayatını tiyatroya adamış. Bosna Savaşı sırasında ailesi çocuklarını korumak için İsveç’e gitmiş. Orada lisede tıp eğitimi alan Filiz Ahmet, Makedonya’ya dönünce soluğu Üsküp Güzel Sanatlar Akademisi tiyatro bölümünde almış. Türkçe, Makedonca, Arnavutça, İsveççe, Sırpça, Bulgarca ve İngilizce bilen başarılı oyuncunun tüm ailesi de Üsküp Türk Tiyatrosu’nda çalışmış. Beş aydır Türkiye’de yaşayan ve aile hasreti çeken Ahmet’in tek avuntusu sette herkesle iyi anlaşması…
Filiz Ahmet, başta soğuk biri gibi görünüyor ama konuştukça o ifadesinin Türkçe’yi çok rahat konuşamamasından olduğunu anlıyorsunuz. O, sempatik, komik ve yüzünden kahkaha hiç eksik olmayan biri. Bir de sizi severse Makedonca “Loçkam” yani canım demeyi hiç ihmal etmiyor.
İlk diziniz ‘Elveda Rumeli’ de, sonraki işiniz ‘Muhteşem Yüzyıl’ da çok ses getiren dönem projeleri oldu. Siz bunu bir şans mı yoksa akıllı hamleleriniz olarak mı değerlendiriyorsunuz?
Şanslıyım galiba. Ben tüm işlerimi kalbimin sesini dinleyerek seçiyorum. Zaten dizi işi bana kumar oynamak gibi geliyor. Oyuncular, yönetmen, senaryo ve prodüksiyon çok başarılı olsa da bazen seyirci sevmiyor. O nedenle seçim yaparken hem sezgilerimi hem de oynayacağım karakteri kullanıyorum. Bana teklif edilen karakteri yoğurabileceksem, buna imkân sağlayan bir karakterse etkileniyorum ve “Evet” diyorum.
Makedonya’da yaşıyordunuz. Peki, ‘Muhteşem Yüzyıl’a nasıl dahil oldunuz?
Elveda Rumeli’ ve ‘Balkan Düğünü’ dizilerinden sonra Türkiye’den gelen ilk iş teklifi ‘Muhteşem Yüzyıl’ oldu. Galiba on ay önceydi. Daha sonra Hürrem bulunamadığı için bekleyeceğimiz açıklandı. O arada bana bir sürü teklif geldi. Bazılarını beğendim ama diziler olmadı. Bir tanesiyle anlaştım, sonra vazgeçtim. Sonunda dönüp dolaştım ve yine ‘Muhteşem Yüzyıl’ oldu. Demek kısmetim buymuş.
Nigar Kalfa aslında çok da büyük bir karakter olarak başlamadı diziye ama zamanla rolünüz arttı. Siz bu karaktere ne kattınız?
Senaristimiz Meral Okay bu karakter için ne yazarsa onu oynuyorum. Ama dizi başlamadan önce bu karakter üzerine yoğun çalıştım. ‘Bu kadın nereden gelmiş, ne kadar zamandır sarayda’ diye düşündüm. Mesela kadınları halvete hazırlayan kişi olmasına rağmen hiçbir erkekle beraber olmamış. Bu nedenle biraz sinirli biri olabileceğini düşündüm. Başlangıçta karakter iyi mi yoksa kötü mü diye karar veremedim. O nedenle iyi ve kötü bakışlar çalıştım. Ortalama biri oldu. Hürrem’e yanaşmasında onları görebilirsiniz. Nigar, Hürrem’deki potansiyeli gördü ve mevki atlayacağını hissetti. O nedenle ona hep yakın duruyor.
Pek çok yerde kameradan korktuğunuzu ifade etmişsiniz. Nigar karakteriyle bu korkunuzu aştınız mı?
Aştım galiba loçkam! ‘Elveda Rumeli’de duyguyu hiç kaybetmeden kameraya oynamayı anlayamıyordum. Ama son kurguda bunun nasıl ortaya çıktığını gördüm. Nigar Kalfa’da da gözle, duyguyla, mimikle sözsüz iletişim kurmayı öğrendim. Nigar Kalfa bana gözlerimle konuşmayı öğretti. Bunun seyirciye geçmesinden çok haz alıyorum.
Hürrem’in en yakınındaki kişi olarak bazen “Hür-rem’in yerinde ben böyle davranırdım” diyor musunuz?
Bazen oynarken Hürrem’e “Böyle yapılır mı?” diye şaşırıyorum. Ama ben de Hürrem gibi savaşırdım. Sadece her iki tarafada daha politik davranır, gücümün temelini sağlam kurardım.
ADAY GÖSTERİLEREK BEN ÖDÜLÜMÜ ALDIM
30 Nisan 2011’de Mardan Palace’da düzenlenecek olan Antalya Televizyon Ödülleri’nde ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ kategorisinde aday olan Filiz Ahmet, ödülü kim alırsa alsın üzülmeyeceğini söylüyor: “Türkiye’nin en önemli oyuncularıyla beraber aday gösterilmek benim için onurdur. Sektör duayenlerinin beni fark etmesi, seyircinin sevmesi ve oraya aday gösterilmekle ödülümü aldım zaten. O nedenle aynı kategoride kim ödül alırsa alsın hak eder.”
‘KALBİMİN KAPILARINI AŞK İÇİN ARALADIM’
Şu anda hayatında hiç kimsenin olmadığını söyleyen Filiz Ahmet, yakında kısmetinin geleceğine inanıyor. Güzel oyuncu, “Nigar Kalfa karakterinin hayatında hiç kimse yok. Kaderimin benzemesini istemem. Ben yakında kısmetimin geleceğini hissediyorum. Sadece kalbimin kapılarının açmam gerekli. Ben o kapıyı aşk rahat girsin diye biraz araladım ama tamamen açamadım.” diyor.
SETTE GÖBEK ATIYORUZ
Filiz Ahmet, sette arkadaşlarıyla çok iyi anlaştığını o nedenle çok çalışmalarına rağmen şikâyet etmediğini söylüyor: “Kostümleri giyip çıkınca masalda gibi oluyoruz. O kostümlerle çok rahat değiliz. İçimizde bir korse var ve hep dik durmamızı sağlıyor. Açıkçası kostüm vücut diline yardımcı oluyor. Bu sette o kadar mutluyum ki, anlatamam. Set aralarında müziği açıp göbek atıyoruz. O kostümlerle komik oluyor ama çok gülüyoruz.Kahve içip fal bakıyoruz. Ama hep eğlenecek bir şey buluyoruz.”
Röportaj: Oya Doğan