Filiz Ahmet
Official Page
0   /   100

istanbul.com Dergisi / Nisan 2011

Harem Benden Sorulur!’

Elveda Rumeli’nin kırılgan kızı Zarife,Muhteşem Yüzyıl’ın gizemli kadını olarak karşımıza çıktıktan sonra epey bir merak uyandırdı.Nigar Kalfa yani gerçek adıyla Filiz Ahmet;”İstanbul’da misafirim” dese de bu şehirden kolay kopamayacağa benziyor…

Çarşamba akşamlarının en beğenilen dizilerinden MuhteşemYüzyıl,yayınlandığı ilk günden itirabren saray entrikaları ve karakterleri ile merak uyandırmaya devam ediyor.Kanuni Sultan Süleyman,Hürrem Sultan,Mahidevran Sultan ve Pargalı İbrahim Paşa derken dizinin yan karakterleri de ilgi görmeye başladı.Bu karakterlerden biri de;gizemli hatun Nigar Kalfa.Harem kızlarının eğitiminden sorumlu Nigar Kalfa’yı bu kez karakteri canlandıran oyuncu Filiz Ahmet’ten tanımaya çalıştık.

Tiyatro eğitimi almış oyuncusunuz.Sahne tozu yutan çoğu oyuncunun gönlünde yatan aslan tiyatrodur,siz de katılıyor musunuz bu teze?

Kesinlikle katılıyorum.İlk sahneye çıktığımda 6 yaşımdaydım.Dedem Üsküp’ün meşhur tiyatro sanatçısı Lütfü Seyfullah olduğu için tiyatro ile erken yaşta tanışıp uzun yıllar iyi bir oyuncu olma yolunda çabaladım.Diziler ve sinema filmleri de çok gerekli ve güzel ama tiyatro benim ilk göz ağrım.

 

Sahnedeyken ne hissediyorsunuz?

Orada olmak garip bir heyecan pompalıyor insana.Montaj yok,olmadı tekrar çekelim yok!Her şey seyirciyle sizin aranızda cereyan ediyor.Müthiş bir adrenalin!Bir de oyun bitiminde yükselen alkışlar var tabii ki.O alkışlar oyuncu için su gibi ekmek gibi…

İzleyiciyle ilk büyük tanışmanız dizi projeesi olarak Elveda Rumeli’deki Zarife rolüyle oldu. Ardından sinemada iyi bir gişe yapan Başka Semtin Çocukları’yla bu tanışma pekişti. Şimdi de Muhteşem Yüzyıl…Bir sonraki projede başrol teklifi gelebilir mi?

Bir sonraki projede başrole oynuyorum gibi bir iddiam yok. Bir projede bana uygun,üstesinden geleceğime inanılan her rolde zevkle oynarım.Bu tabii ki başrolde olabilir yan rol de.Bu biraz da o projenin mimarlarının planlamasıyla ilintili.

Üsküp doğumlusunuz o toprakların havasını soluduğunuz ustaca kullandığınız Balkan şivesinden anlayabiliyoruz. Bugüne kadar rol aldığınız tüm dizilerde Balkan şivesi kullandınız.Bu durum aldığınız rollerde devam ederse sizin için sıkıcı olabilir mi?

Sıkıcı olmaktan ziyade yeni şeyler yapmak istediğim için alışkanlığa itebilir.Uzun yıllar Makedonya’da yaşadığımdan bu dile yatkınlığım tabii ki doğal.Ama ileride Türkçe’yi pürüzsüz kullanacağım bir karakterde oynamak isterim.Bunun için diksiyon ve konuşma dersleri alıyorum.

Bir röportajınızda kamera korkunuz olduğunu okumuştum.Profesyonel oyunculuk sergilemeniz çok çalışarak bu korkunuz üzerine gitmekten mi yoksa işinizi çok sevmekten mi kaynaklanıyor sizce?

Sanırım uzun yıllar tiyatro yaptığım için kamerayla tanışmak ilk başta ürküttü beni.Çekim esnasında başından sonuna çekim yapılarak bitmiyor sonuçta.Bazen tekstin ortasından bir görüntü çekiyosunuz bazen de sonundan.Ama alışmak o tedirginliği atmak zor olmadı.Kamerayla içli dışlı oldukça aşıyorsunuz.Şu anda korku değil sempati duyuyorum.

Sinema filminde rol almak birçok oyuncu için ciddi bir manevra.Siz sinemaya hangi mesafedesiniz şu an?

Sinema arama bir mesafe koymayı hiçi düşünmem.Hatta sinema mı dizi mi, derseniz düşünmeden sinema derim.Ama koşullar şu an diziler için uygun olduğundan dizi projesindeyim.

 

En çok hangi yönetmenle çalışmak istersiniz?

Her başarılı yönetmenle çalışmak isterim.İsim isterseniz Serdar Akar aklıma ilk gelen yönetmenlerden.Muhteşem Yüzyıl’da Taylan-Durul Yağmur biraderler de çok başarılı.

Muhteşem Yüzyıl son sürat devam ediyor.Canlandırdığınız karakter Nigar Kalfa da Harem’de nüfuz sahibi bir kadın.Nigar Kalfa’yı bir kez de sizden dinlesek…

Nigar Kalfa fazlasıyla kontrollü,haremdeki kızlara karşı mesafeli,sert mizaçlı ve bir de gizemli olmayı başaran bir kadın.Başta Kanuni Sultan Süleyman olmak üzere Valide Sultan ve Daye Hatun’a karşı tüm haremden sorumlu olduğu için elinden geldiğince dikkatli ve vakur bir duruşu var.Böyle olmak zorunda da.Zamanla daha da oturacak bir karakter olacak,olaylar geliştikçe dizinin her karakterinde olacağı gibi Nigar Kalfa’da da değişimler olacakltır.

Dizi bir anlamda rüştünü ispat etti.Uzun soluklu bir dizi projesinde yer almak dizi dışındaki projelerinizi sekteye uğratabilir mi?

Şu an Muhteşem Yüzyıl’ın ne kadar süreceğini nerede biteceğini söylemek güç.Ama tadında biteceğini tahmin ediyorum.Oyuncu olarak da yıllarca süren bir dizi projesindense tabii ki kıvamında final yapan dizi projelerini tercih ediyorum.Çünkü oyuncu için farklı roller oynamak önceliklidir.Yıllarca giden bir dizi de aynı karakteri oynamak sıkıcı olabilir.

Üsküp’te süren alıştığınız hayattan İstanbul’un her anı olay trafiğine geçtiniz.Bu geçiş ne hissetiriyor size?İstanbul adaptasyonu nasıl gidiyor?

İstanbul’da yaşayan akrabalarımız olduğu için çocukluğumdan beri gelip gidiyordum.Şu an İstanbul’da yaşamak benim için biraz zor.Nedenine gelince aileme duyduğum özlem çok fazla.Her gün burnumda tütüyorlar.Bu durum kadar zorlayıcı başka bir şey yok sürekli çalıştığım için İstanbul rutinine alıştım.Ev-iş arası koşturup duruyorum.

“Filiz Ahmet’in İstanbul’u”

İstanbul’u tasvir etmenizi istesek…

Çok güzel ve aynı zamanda çok karışık bir şehir.Tempo nedir deseler İstanbul’dur derim.Bu hareketlilikte şehri canlı ve güzel kılıyor.</li>

 

Dışarı çıktığınızda nerelere gidersiniz?

Denize hayran olduğum için sahil semtlerine gitmeyi çok seviyorum.Arnavutköy,Beylerbeyi,Ortaköy sahillerinde vakit geçirmekten çok hoşlanıyorum.Bir de tarihi binaların olduğu Sultanahmet gibi yerleri seviyorum.

 

Alışveriş için nereler tercihiniz?

Özellikle alışveriş için gittiğim yerler yok.Bir de daha yeni yaşamaya başladığım için gördüğüm vitrinde bir şey beğenirsem girip alıyorum.Cihangir’de butikleri gezmeyi seviyorum bir de.

 

İstanbul gecesi mi gündüzü mü daha güzel sizce?

Mİkisi de ayrı güzel.Gündüz sahilde bir çay içip denizin sonsuzluğunu izlemek,geceleri de bir klupte gidip eğlenmek ayrı ayrı çok güzel.

 

Üsküp’ten bir ziyaretçiniz var…Nereleri görmeden İstanbul’dan gitmesin?

Aslında bir plan yapmadan yollara düşerim onunla.İstanbul zaten sizin için günü planlar.Her semtinde zaman geçirecek mekan ve yer bulabilirsiniz.

 

En son nerede bir konser izlediniz?

Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde Fair Play’i dinledim.

 

Muhteşem Yüzyıl’daki İstanbul panaromasından bugünkü İstanbul’a baktığınızda neler görüyorsunuz?Benzerlikleri ve farklılıkları neler?

İstanbul’a özgü yerler aynı.Camiler,tarihi binalar,görkemli boğaz manzarası…Belki o dönemin yeşili ve doğası artık yok bugünkü İstanbul’da ama yine de güzel.

 

Roportaj: Hülya Ulupınar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir